CİLT
Deri veya cilt, insanlar ve hayvanların
vücutlarını kaplayan en üst katman olup, altında barındırdığı kas ve organları
koruyan ve doku tabakalarından oluşan bir örtü sistemi organıdır. Bu tabakanın
altında yağ tabakası vardır. Yağ tabakası vücudumuzu sıcak tutar ve darbelere
karşı korur. Burada bulunan ter bezleri boşaltıma yardımcı olur. Deri solunumu
nemli vücut yüzeyinde gerçekleşir. Hücrelerde oluşan (O2)oksijen yine
difüzyonla atılır. CO2 'de difüzyonla atılır. bu canlıların gelişmiş organları
yoktur.dış ortamla gaz alışverişi nemli deriden difüzyonla geçer.Derinin nemli
kalması mukus tabakası ile gerçekleşir.
Cilt bizi dışarıya karşı koruyan bir
bariyerdir. Aynı zamanda vücut ısısını ve su dengesini korur, çeşitli zararlı
maddelerin ter yoluyla vücuttan atılımını gerçekleştirir. Kabaca üç tabakadan
oluşur. En altta, destek dokusu olan kollajen, kan damarları ve salgı bezleri
bakımından zengin dermis tabakası yer alır. Ortada stratum bazale denilen
sürekli yeni hücrelerin yapıldığı tabaka vardır ki bu hücreler yavaş yavaş
cildin üst tabakalarına doğru yolculuk yaparlar ve yaklaşık 14. günde artık
canlılıklarını kaybetmeye başlayarak en üstte birikirler ve stratum korneumu
(boynuzsu tabaka) oluştururlar. Stratum bazalenin üstünde yer alan tabaka
Stratum spinozumdur. Bu iki tabakaya histologlar Stratum germinativum da
demektedirler. Normal bir cildin sağlığını ve güzelliğini sürdürebilmesi için
en üstteki ölü hücrelerin sürekli dökülüp yenilenmeleri gerekir. Çünkü dökülüp
yenilendikçe yeni deri daha temiz olur. İnsanın cildi kendini yaklaşık her 28
günde bir yeniler. Erkeğin cildi bir kadının cildine bakarak daha kalındır ve
bu yüzden kendini yenileme süreci daha uzundur.
Erişkinlerde tüm derinin ağırlığı 2,75
kg. kadardır ve 1,7 m2 yeri örter. Kalınlığı 1 mm.’den (gözkapakları) 3 mm.’ye
(taban, avuçiçi) kadar değişir. Dışta epidermis ve içte dermis (ya da gerçek
deri) olmak üzere iki katmandan yapılıdır. Epidermisin en dışta kalan katmanı
olan stratum korneum, Keratin denen sert bir proteinden yapılmıştır. Bu nedenle
mekanik travmaya (yaralanma) karşı bir koruyucudur.
Epidermis bundan başka, derinin rengini
veren madde olan melanini yapan hücreleri de içerir. Bu madde vücudu güneş
ışınlarına karşı korur. Derinin tabanlarda ve avuç içlerinde kıvrımlanması,
tutucu bir yüzey meydana getirmeyi sağlar; parmak izi bu çeşit kıvrımlardandır.
Dermis ise epidermisten genellikle daha kalındır ve kan damarlarını, sinirleri,
duyu algılayıcılarını, ter bezlerini, Yağ Bezlerini, kıl foliküllerini, yağ
hücrelerini ve lifleri içerir. Terin buharlaşması, vücudun sıcaklık
düzenlenmesine yardım eder (Terleme). Ayrıca kıllara dikleşmesi, aralarında tuttukları havayla bir çeşit yalıtım katmam
oluşturur. Dokunma, basınç, ağrı ve ısı uyaranlarının algılanması, dermişin
sinirler bakımından zengin olmasına bağlıdır. Deri devamlı nemli ve kıllar da
hafifçe yağlanmış durumda tutulur. Güneş ışınlarının derideki etkisi D vitamini
oluşumunu başlatır. Bu vitamin Raşitizm‘e karşı koruyucu etki yapar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder